25 Temmuz 2007 Çarşamba

besinlerin faydaları..

* Tarçın: Hormonları çalıştırır ve cinsel gücü artırır. Bir bardak suya bir kahve kaşığı atılıp çay gibi içilebilir. Sütlü tatlıların üstünde kullanmayabilirsiniz.
* Ay çekirdeği: Cinsel arzuyu artırıyor ama sivilce ve kilolarda da artışa neden oluyor. Birinden birini seçeceksiniz!
* Yulaf ezmesi: Özellikle kadınlarda cinsel isteksizliği giderir. Hormonları düzenler ve vücut direncini artırır. Her sabah sütlü yulaf ezmesinin içine isterseniz ceviz, fındık, antepfıstığı koyabilirsiniz. Bu kuvvetli öğünle gününüzü daha kolay geçirebilirsiniz.
* Üzerlik tohumu: C insel gücü artırır, hamileliği kolaylaştırır. Ezilmiş tohum günde 1-2 gr. bala karıştırılarak yenir veya doğrudan suyla içilebilir.
* Kırmızı ve yeşil acı biber, karabiber: Hep tatlılar bu etkiyi yapacak değil ya, inanamayacaksınız ama acı da cinsel isteği kamçılar...
* Sarmısak: Tüm hormonları çalıştırır. Çiğ olarak yenmesi tavsiye edilir.
* Roka: Yeşil sebzeler içinde bu anlamda en değerlisi rokadır. Yalnız balık yanında değil, salatalarda da kullanmalısınız.
* Zencefil: Tüm vücudu uyarır, bedenen ve ruhen güç kazandırır. Kurabiye ve tatlılarda da kullanılabilir.
* Kekik ve nane: Özellikle kadınlarda bütün kadınlık hormonlarının düzenli çalışmasını sağlar ve vücudu güçlendirir.
* Hardal, kimyon, kişniş: Bütün hormonları çalıştırır ve sinirleri de kuvvetlendirir.
* Vanilya: Hem bedeni, hem de sinirleri güçlendirir, cinsel gücü artırır. Tatlı ve keklerde bol bol kullanılabilir.
* Isırgan tohumu: İşte ufak bir mucize. Bir kilo bal ile 100 gr. ısırgan tohumunu karıştırın ve her gün bir kaşık yiyin. Bomba gibi hissedeceksiniz.
* Arı sütü, bal ve polen karışımı: Bu karışım hem hücrelerinizi yeniler, hem de yaşınız ilerlese de cinsel gücünüzü yerinde tutar.

aşk..


“Aşk” ki, duyunca duracak ve “hazır ol” a geçeceksin, önünü ilikleyip…Orada hayatın ötesine taşımaya çalışan “yürek”li bir çırpınış vardır.Söndürülmez bir ateş ve öpülesi göz yaşları vardır gül kokan…Anlatılmaz ve anlaşılmaz;“Onda yok olmaya” sürükleyen bir hayranlık destanıdır aşk…

24 Temmuz 2007 Salı

neyzen..




20 Temmuz 2007 Cuma

minik oğlum efe... yaramazlık peşinde..




Çocukları kanserden koruyacak 10 öneri


Gündelik hayatta küçük önlemler alarak çocuğunuzu kanserden korumanız mümkün. Hamileyken ve sonrasında yanında sigara içmeyerek, kanserojen maddelerden ve radyasyondan kaçınarak, fast food beslenmeden koruyarak, spor yaptırarak ve aşılarını ihmal etmeyerek kanser riskini azaltabilirsiniz
Prof. Dr. Murat Tuncer; mükemmel anne baba olmak isteyen aileler için hazırladığı 'Çocuk Sağlığı Rehberi' adlı kitabında yer alan önerileri anlattı. Sağlık Bakanlığı Kanser Daire Başkanı da olan Prof. Dr. Tuncer, çocuklarınızı kanserden koruyacak 10 altın öneride bulundu:

1- SİGARA VE ALKOL: Türkiye'de her iki çocuktan biri sigarayla etkilenecek şekilde karşılaşıyor. Sigara; tüm kanserlerin üçte birinden ve akciğer kanserlerinin de yüzde 90'ından sorumlu. Evde sigara içen birinin varlığı ya da annenin sigara içmiş olması çocuklardaki lösemi ihtimalini üç kat artırıyor. Özellikle hamilelik döneminde alkol alan annelerin çocuklarında kanser riski artıyor.

2- ÇEVRE KANSEROJENLERİ: Çevremizde farkında olmadan karşılaştığımız birçok kanserojen, yani kansere neden olan madde var. Örneğin; asbest, erionit içeren ev yapımı malzemeler ve toprak, ağır metal üreten fabrika artıkları, arsenik, PVC kesimi yapılan fabrikalar, elektromanyetik alanlar, hamilelik ve emzikli dönemde kullanılan kimyasal saç boyaları kanser riski yaratır.

3- BESLENME: Kanser riskini azaltan en önemli beslenme tarzı anne sütü ile beslenmedir. Fast food'lardan, gazlı ve hazır içeceklerden kaçınmak da kanserlerin yaklaşık üçte birinden sorumlu olan önemli bir riski azaltmaktadır. Özellikle çocukları cezbeden ancak hiç de sağlıklı olmayan yüksek kalorili atıştırma amaçlı yiyeceklerden çocuklarımızı uzak tutmalıyız. Böylece hem farkında olmadan aldıkları kanserojenleri uzaklaştırmış, hem de onları obeziteden korumuş oluruz. 'Na-benzoat' ve 'askorbik asit' içeren hazır içecekler de zararlıdır. Ayrıca cocuklarınıza aşırı tadlandırıcı içeren diyet ürünler vermeyin.

4- FİZİKSEL AKTİVİTE: Erken yaşta başlanan uygun fiziksel aktivite ve düzenli spor, yaşam boyu sağlıklı bir vücut için gereklidir. Fiziksel aktivitenin yaşamımızın bir parçası haline getirilmesi tüm yaşam boyu kanser riskini ciddi şekilde azaltır. Bu azaltıcı etki; hem obeziteyi önlemesi, hem de doku oksijenlenmesini artırması sayesinde oluşur.

5- GENETİK YATKINLIK: Kanserlerin yüzde 5 ila 10'unun genetik kökenli olduğunu ve genetik yapımızın riskimizi artırdığını bilin. Ailenizde kanser varsa; yatkınlık söz konusu olabileceğinden, çocuklarınız için oluşabilecek risklerden uzaklaşmak çok daha fazla önem taşır. Özellikle ailenizdeki kanser vakalarını aile doktorunuza danışarak, erken tarama ve kontrol programlarına nasıl başlanacağı hakkında bilgi edinmelisiniz.

6- BAĞIŞIKLIK SİSTEMİ VE AŞILAR: Menenjit aşısı olan çocukların daha az lösemiye yakalandığı bilinmektedir. Birçok aşı, bağışıklık sistemini erkenden uyararak olgunlaşmasına yardım eder ve kanser oluşumuna karşı bağışıklık sisteminin bilinçlenmesine yardımcı olur. Hepatit B aşısı karaciğerin özel kanserlerini engeller. Bu nedenle çocuklarımızın aşılarını düzenli şekilde yaptırmanız önemlidir.

7- GÜNEŞ VE MANYETİK ALANLAR: Güneş ışını ve elektromanyetik alanlar, Dünya Kanser Kontrol Ajansı tarafından muhtemel kanserojenlerden sayılıyor. Hamilelik döneminde ve doğum sonrası emzirme döneminde; solaryum ve bağlantısız internet erişimlerinden ve cep telefonundan kaçınılmasında, evde ergenlik döneminde ya da çocuk yaşta biri varsa kablosuz bağlantıların tercih edilmemesinde fayda vardır.

8- RADYASYONDAN KORUNMA: Yaşam boyu radyasyonla karşılaşıyoruz. Riskleri en aza indirmek için gereksiz film ve CT (bilgisayar tomografisi) çektirmemekte fayda var. Doktor önermedikçe çocuğa, tekrar tekrar kontrol amaçlı röntgen çektirmek doğru değildir.

9- RUTİN KONTROLLER: Her yaşa uygun doktor kontrolleri, idrar ve kan testleri çocuğunuzun sağlığı için olmazsa olmazdır.

10- KANSERİN EN ÖNEMLİ 10 BELİRTİSİNİ ÖĞRENİN:
* Lenf düğümlerinde ve vücudun başka bölgelerinde şişlik ya da sertlik.
* İki ayı geçen tedaviye dirençli, tekrarlayan ve nedeni bir türlü bulunamayan öksürük.
* Düzelmeyen yara ile hızla şekli ve rengi değişen ben.
* Açıklanamayan yorgunluk, halsizlik ve uzun süren gece ateşlenmeleri ile terlemeleri.
* Hızlı kilo kaybı ve iştahsızlık.
* Dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, düzelmeyen ishal ve kabızlık.
* Kanlı idrar.
* Ciltte veya vücudun başka bir yerinde nedensiz kanama.
* Yutma güçlüğü.
* Solukluk.
* Boyunda bir tarafta eğrilik.

Böyle güzel anlatılabilir...

bazen sen onu taşırsın,bazen onlar seni..


19 Temmuz 2007 Perşembe


efenin katıldığı ilk doğum günü partisi.. doğum günü sahibi ege 2 yaşını kutluyoruz. ege iş arkadaşım alkım'ın oğlu.. efe çok eylendi ogün (27.04.07).. kendi doğum gününde birşey anlamamıştı.. ehh artık seneye 2. yaşını kutlarken birşeyler farkedecektir.. canım bebeğim hep böyle neşeli, mutlu ve huzurlu ol.. seni çok ama çok seviyoruz..
resimdekiler: ebru-ege-zeynep-alkım-efe

18 Temmuz 2007 Çarşamba

çiçeğim..



Sen dağlarda yaşayan narin çiçeğim
Öylesine saf öylesine temiz
Kokun,rengin, güzelliğin hiç değişmesin
Hiç bozulmasın güneşe bakışın..

Buralar insan dolu, pis, kirli
Sen inme dağlardan çiçeğim
Kırıp üzerler seni buralarda
Sen sağlam dur hep ayakta
Burada vermezler güneşini, suyunu, ayını
Burada taş ekerler toprağına
Bakmazlar yüzüne bir defa
Kokunu çekmezler içine, güzelliğine aldırmazlar

Sen hep erişilmez ol, hep güzel kal çiçeğim
Parlak güneşin içini ısıtsın,
Rüzgar şarkılar söylesin sana
Sen aldırma insanlara
Sen yanlızlıktan sakın korkma
Dağlara dök içini, haykır doyasına bulutlara
Sen hep özgür ol rüzgarın dilinde
Güldükçe güller açsın yüzünde
Sen hep narin ol narin kal çiçeğim

Eşiniz kuru fasulye mi yoksa makarna mı seviyor? TEST



Radikal Gazetesi yeni bir yazı dizisine başladı: "Mutlu Evliliğin sırları"... İşte o yazı dizisinden küçük bir test.

NOT:Eşlerin bu 15 soruyu ayrı ayrı cevaplamaları ve birbirlerine göstermemeleri gerekir. Önce kendi açınızdan doğrunun ne olduğunu işaretleyin, sonra eşinizin açısından soruları cevaplayın. Ardından birbiriniz hakkındaki görüşlerinizi karşılaştırın.

1. Eşinize bir çanta hediye edeceksiniz, sizce en uygun renk hangisidir?
a) Siyah b) Kahverengi c) Bordo d) Gri e) Bej

2. Ona bir kazak alacaksınız. Sizce en uygun renk hangisidir?
a) Beyaz b) Kırmızı c) Mavi d) Yeşil e) Siyah

3. Aşağıdaki hediyelerden hangisine daha çok sevinir?
a) Manto b) Takı c) Altın saat d) Fotoğraf makinesi e) Bilgisayar

4. Eşiniz nasıl bir arabaya sahip olmak ister?
a) Rahat, sıradan bir araba b) Spor bir araba c) Mercedes d) BMW e) En iyi yerli araba

5. Yurtdışında nerede tatil yapmak ister?
a) Orta Asyab) Ortadoğu c) Avrupa d) Amerika e) Afrika

6. Hafta sonu küçük bir gezi için nereyi tercih eder?
a) Bodrum b) Yalova c) Paris d) Moskova e) Kahire

7. Aşağıdaki yemeklerden hangisini tercih eder?
a) Kurufasulye b) Balık c) Döner d) Açık büfe e) Makarna

8. Aşağıdakilerden hangisini tanımayı ister?
a) Beğenilen bir yazarı
b) En sevdiği politikacıyı
c) Önemli bir din adamını
d) Takdir ettiği bir sporcuyu
e) Sevdiği bir sanatçıyı

9. Aşağıdaki evlerden hangisine sahip olmak ister?
a) Dağ evi b) Kır evi c) Köy evi d) Deniz kenarında ev e) Şato gibi bir ev

10. Eşiniz sizin en çok hangi özellliğinizi beğenir?
a) Sesinizi b) Gözlerinizi c) Gülüşünüzü d) Ona karşı tutumunuzu e) Genel davranışlarınızı

11. Eşinizde aşağıdaki olumlu özelliklerden hangisi daha fazladır?
a) Dürüstlük b) Cesaret c) Soğukkanlılık d) Cömertlik e) Tutumluluk

12. Eşinizde aşağıdaki olumsuz özelliklerden hangisi daha azdır?
a) Acelecilik b) Yalancılık c) Korkaklık d) Cimrilik e) Savurganlık

13. Eşiniz sizinle beraber ne yapmaktan hoşlanır?
a) Müzik dinlemek b) Maç seyretmek c) Gezmek d) Sohbet etmek e) Yemek yemek

14. Eşiniz en çok neden nefret eder?
a) Soğuktan b) Yağmurdan c) Sıcaktan d) Fırtınadan e) Kalabalıktan

15. Ona en ağır gelen mecburiyet hangisidir?
a) Doktora gitmek
b) Kuyrukta beklemek
c) Hesap-kitap yapmak
d) Diş hekimine gitmek
e) Büyükleri ziyaret etmek

Değerlendirme:
Yanlışlarınız üç'ten azsa: Eşinizi çok iyi tanıyorsunuz. Demek ki birbirinizin zevklerini, hayallerini, eğilimlerini, ne hissettiğini, neyi sevdiğini, nelerden nefret ettiğini biliyorsunuz. Harika bir çift olmak için mükemmel bir altyapınız var. Sizi kutlamak gerekir.

Yanlışlarınız 3-6 arasındaysa: Eşiniz hakkında zaman zaman yanılıyorsunuz demektir. Endişelenmeyin, insanlar birbirlerine çok yakın olsalar da birbirini tam anlamıyla tanımak zordur. Kaygılanmayın, bildikleriniz sizi mutlu etmek için yeterli.

Yanlışlarınız 7-10 arasındaysa: Beraberliğinizin geçmişi çok eski değilse bu sonuç normaldir. Birbirinizi daha iyi tanımak için zamana ihtiyacınız olabilir. Ama eğer evliliğiniz uzun yıllara dayanıyorsa, bu sonuç ortada bir problem olduğunu gösterir. Eşiniz sessiz ya da diyaloğa kapalı biriyse, onun hissettiklerini hissetmek, düşündüklerini anlamak için çaba sarf etmelisiniz. Karşılıklı konuşmaya, tartışmaya, birbirinizi anlama çabalı iletişime ihtiyacınız var. İnsan ilişkileri monoloğa değil, diyaloğa dayanmalıdır. Beraber yaşadığınız olayları, konuları, kaygıları paylaşmalısınız. Diyalog eksikliğinizi görüp tamamlarsanız, daha mutlu bir beraberlik sizi bekler.

Yanlışlarınız 11-15 arasındaysa: Durum ciddi. Bu, eşiniz hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmediğiniz anlamına gelir. Yine de sakin olun. Bunun düzeltilmesi gereken bir durum olduğunu kabullenin, hatta itiraf edin. Mutlu olmak ve evliliğinizi uzun ömürlü kılmak için özel bir gayrete ve çözümler geliştirmeye ihtiyacınız olduğunu unutmayın.

Hatice Yaşar / Radikal

merhaba..

herkese selamlar.. yeni bir sayfada yeni bir başlangıçla beraber olmak dileğiyle..