13 Mayıs 2009 Çarşamba

Çoklu Zeka


Çoklu zeka, Howard Gardner’in zekayı yeniden tanımlaması olarak çıkmış bir kavramdır. Çoklu zeka, çevresel ve genetik etmenlerle birlikte insanı yorumlamaya dair yeni bir bakış açısıdır. Buna göre insan çevresi ile kurduğu tüm ilişkide, iletişim ve etkileşimde zekasını kullanmaktadır. Ancak Gardner’ın yeni eklediği içten gelen bir form ile dünyayı algılayıp ilişkiye başlayıp sürdürdüğümüzdür. Çünkü beynimizin pek çok sayıda farklı çalışma merkezi ve işlevi bulunmakta ve bu işlevler her bireyde farklılık göstermektedir. Birbirinden bağımsız ve ayrı olarak çalışan bu merkezler aynı zamanda bireyin öğrenme kimliğini ve bilişsel niteliğini de ortaya koymaktadır. Gardner çalışmaları sırasında insanın sözel, dilsel, içsel, kişilerarası, görsel, işitsel, bedensel gibi bilinen türlerde zeka türleri ortaya atmamış, bunun dışında duyundevinişsel, kinestetik, tatsal gibi diğer duyulara yönelik olarak da zeka alanları belirlemiştir.Bu zeka türleri insan beyni ve zekası ile çevre etkileşimi sonucu daha da çoğalabilir.

Zeka Nedir?

Zeka, bir kişinin:Kendi kültüründe değer bulan bir ürün ortaya koyabilme kapasitesi,Gerçek hayatta karşılaştığı problemlere etkili ve verimli çözümler üretebilme becerisi,Çözüme kavuşturulması gereken yeni problemleri keşfetme yeteneğidir.
Gardner’in Çoklu Zeka Kuramına göre zeka türleri sekiz başlıkta incelenmektedir.Zeka Alanları Nelerdir?
1) Sözel-Dil Zekası

2) Mantıksal-Matematiksel Zeka

3) Görsel-Uzaysal Zeka

4) Müziksel-Ritmik Zeka

5) Bedensel-Kinestik Zeka

6) Sosyal Zeka

7) İçsel-Öze dönük Zeka Doğacı Zeka

Sözel Dil Zekası:
Sözel-dil zekası, bir bireyin kendi diline ait kavramları bir masalcı, bir konuşmacı veya bir politikacı gibi sözlü olarak ya da bir şair, bir yazar, bir editör veya bir gazeteci gibi yazılı olarak etkili bir şekilde kullanabilmesi kapasitesidir. Sözel-dil zekası, dili, başkalarını bir işi yapmak için ikna etmek, başkalarına belli bir konuda bilgi sunmak veya başkalarına belli bir işin nasıl yapılacağını açıklamak gibi dil ile ilgili bütün faaliyetleri içerir. Sözel-dil zekası kuvvetli olan bireyler, işiterek, kelimeleri görerek, konuşarak, okuyarak, tartışarak ve başkaları ile karşılıklı iletişime girerek en iyi öğrenirler.
Sözel-dil zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Normal öğrencilerden daha iyi yazar.Uzun hikayeler ve fıkralar anlatır.İsimler, yerler ve tarihler hakkında iyi bir hafızaya sahiptir.Yaşına göre iyi bir kelime haznesine sahiptir.Başkalarıyla yüksek düzeyde sözel iletişime girer.Tekerlemeleri ve kelime oyunlarını çok sever.Kitap okumayı çok sever.Öğrendiği yeni kelimeleri anlamlarına uygun olarak konuşma veya yazı dilinde kullanır.Dinleyerek öğrenmeyi sever.

Mantıksal- Matematiksel Zeka:

Mantıksal-matematiksel zeka, bir bireyin bir matematikçi, bir vergi memuru veya bir istatistikçi gibi sayıları etkili bir şekilde kullanabilmesi ya da bir bilim adamı, bir bilgisayar programcısı veya bir mantık uzmanı gibi sebep-sonuç ilişkisi kurarak olayların oluşumu ve işleyişi hakkında etkili bir şekilde mantık yürütebilmesi kapasitesidir. Mantıksal-matematiksel zekaya sahip olan bireyler, nesneleri belli kategorilere ayırarak, olaylar arasında ilişkiler kurarak, nesnelerin belli özelliklerini sayısallaştırarak ve olaylar arasındaki soyut ilişkiler üzerinde kafa yorarak en iyi öğrenirler.
Mantıksal-matematiksel zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Olayların işleyişi hakkında çok soru sorar.Matematik dersini çok sever.Mantıksal bulmacaları çözmeyi ve satranç gibi stratejik oyunları oynamayı çok sever.Matematiksel hesaplama oyunlarını oynamayı çok sever.Bilgisayar oyunlarını ilginç bulur.Yaşıtlarına kıyasla soyut düşünebilme veya sebep-sonuç ilişkisi kurabilme kabiliyetleri çok iyi gelişmiştir.Makinelerin nasıl çalıştığına dair çok soru sorar.

Görsel- Uzaysal Zeka:
Görsel-uzaysal zeka, bir insanın bir avcı, bir izci ya da bir rehber gibi görsel ve uzaysal dünyayı doğru bir şekilde algılaması veya bir dekoratör, bir mimar ya da bir ressam gibi dış dünyadan edindiği izlenimler üzerine değişik şekiller uygulaması kapasitesidir. Görsel-uzaysal zekaya sahip insanlar, yer, zaman, renk, çizgi, şekil, biçim, desen gibi olgulara ve bu olgular arasındaki ilişkilere karşı aşırı hassas ve duyarlıdırlar. Görsel zekası güçlü olan bireyler, varlıkları, olayları veya olguları görselleştirerek ya da resimlerle, çizgilerle ve renklerle çalışarak en iyi öğrenirler.
Görsel-uzaysal zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Renklere karşı çok hassas ve duyarlıdır.Haritaları, çizelgeleri, diyagramları veya tabloları yazılı materyallerden daha kolay okur.Sanat içerikli etkinlikleri sever.Yaşına göre yüksek düzeyde beceri gerektiren figürleri ve resimleri çizer.Filmleri, slaytları ve benzeri diğer görsel sunuları izlemeyi sever.Okurken, kelimelere oranla resimlerden veya tablolardan daha çok öğrenir.

Müziksel- Ritmik Zeka:
Müziksel-ritmik zeka, bir kişinin bir besteci, bir müzisyen ya da bir şarkıcı gibi müzik formlarını algılaması, ayırt etmesi ve ifade etmesi kabiliyetleridir. Müziksel-ritmik zekası güçlü olan insanlar, sadece müziksel eserleri kolayca hatırlamazlar, fakat aynı zamanda olayların oluşumunu ve işleyişini müziksel bir dille düşünmeye, anlamaya, yorumlamaya ve ifade etmeye çabalarlar. Müziksel-ritmik zekaya sahip olan bireyler, en iyi ve etkili olarak ritim, melodi ve müzikle öğrenirler.
Müziksel-ritmik zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Şarkıların melodilerini çok iyi hatırlar.Bir müzik aletini çalar ya da çalmayı ister.Müzik dersini çok sever.Konuşurken veya hareket ederken elleri ve ayakları ile ritim tutar.Ders çalışırken farkında olmadan masaya vurarak ritim tutar.Çevresindeki seslere karşı aşırı duyarlı ve hassastır.Ders çalışırken veya bir şey öğrenirken müzik dinlemekten çok hoşlanır.

Bedensel- Kinestik Zeka:
Bedensel-kinestik zeka ile bir kişinin bir aktör, bir atlet ya da bir dansçı gibi düşünce ve duygularını anlatmak için vücudunu kullanmadaki ustalığı veya bir heykeltıraş, bir cerrah ya da bir tamirci gibi ellerini kullanma ve elleriyle yeni şeyler üretme kabiliyetleri kastedilir. Bu tür zeka alanı, koordinasyon, denge, güç, esneklik ve hız gibi bazı özel fiziksel yetenekleri ve bu yeteneklerin hepsinin bir arada işlemesini sağlayan dokunsak nitelikteki bazı özel becerileri de içermektedir. Bu zeka türüne sahip insanlar, en iyi yaparak-yaşayarak, dokunarak, hareket ederek ve ilk elden tecrübe ederek öğrenirler.
Bedensel-kinestik zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Birden fazla sportif faaliyetlerde başarılıdır.Bir yerde uzun süre kaldığında hareket etmeye, kımıldamaya veya ritim tutmaya başlar.Başkalarının jestlerini, mimiklerini ve yüz ifadelerini kolaylıkla taklit eder.El becerileri gerektiren etkinliklerde çok başarılıdırBir şeyi parçalarına ayırmayı ve tekrar birleştirmeyi çok sever.Bir şeyi en iyi yaparak ve yaşayarak öğrenir.

Sosyal Zeka:
Sosyal zeka, bir insanın bir öğretmen, bir terapist ya da bir pazarlamacı gibi çevresindeki insanların duygularını, ilgilerini, isteklerini ve ihtiyaçlarını anlama, ayırt etme ve karşılama kapasitesidir. Sosyal zekası güçlü olan kimselerin bir grup içerisinde grup üyeleri ile işbirliği yapma, onlarla uyum içinde çalışma ve bu kişilerle sözlü ve sözsüz iletişim kurma gibi yetenekleri söz konusudur. Bu zeka türüne sahip insanlar, genellikle başka insanların ilgilerini ve ihtiyaçlarını çok iyi algılarlar ve denilebilir ki onların duygularını, düşüncelerini ve karakterlerini adeta yüzlerinden okurlar.
Sosyal zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Arkadaşlarıyla sosyalleşmeyi sever.Grup içerisinde doğal bir lider görünümündedir.Dışarıda iken kendi başının çaresine bakabilir.Başkaları ile birlikte çalışmayı sever.Başkaları daima onunla birlikte olmak ister.Başkalarını önemser.Empati yeteneği çok iyi gelişmiştir.Bir şeyi başkalarıyla işbirliği yaparak, onlarla paylaşarak ve onlara öğreterek öğrenmeyi sever.

İçsel Zeka:
İçsel zeka, bir kişinin kendisini tanıması ve kendisi hakkında sahip olduğu bu bilgi ve anlayış ile çevresinde uyumlu davranışlar sergilemesi yeteneğidir. Bu zeka türü ile bir kişinin kendisini objektif olarak başkalarının gözüyle görebilmesi kabiliyetidir. İçsel zeka, bir kişinin kendisinin zayıf ve güçlü olduğu yönlerini anlaması, kim olduğunu, ne yapmak istediğini ve neyi yapmak istemediğini veya çeşitli durumlarda nasıl davranması, nelere yönelmesi ve nelerden uzak durması gerektiğini bilmesi ve bütün bunlara bağlı olarak da hayatında doğru kararlar almasıdır.
İçsel zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Bağımsız olma eğilimindedir.Kendisinin zayıf ve güçlü yanlarını bilir.Kendini gerçekleştirmek ister.Hakkında çok fazla bahsetmediği en az bir ilgisi, hobisi veya uğraşısı vardır.Hayattaki amacının ne olduğuna ilişkin iyi bir anlayışa sahiptir.Duygularını, hislerini ve düşüncelerini açıklıkla dile getirir.Hayattaki başarılarından ve başarısızlıklarından ders almasını bilir.Farklı duyguların farkına varabilir ve onları ifade edebilir.Kendi kişiliğinin tüm boyutlarını hissedebilir.Kendine güveni yüksektir.

Doğacı Zeka:

Doğacı zeka ile bir kişinin bir biyolog yaklaşımıyla hayvanlar ve bitkiler gibi yaşayan canlıları tanıma, onları belli karakteristik özelliklerine bağlı olarak sınıflandırma ve onları diğerlerinden ayırt etme kabiliyeti veya bir jeolog yaklaşımıyla dünya doğasının bulutlar, kayalar veya depremler gibi çeşitli karakteristiklerine karşı aşırı ilgili ve duyarlı olması kastedilmektedir. Doğacı zekası kuvvetli olan bireyler, doğa olaylarına karşı çok hassastırlar ve toprakla uğraşmayı, hayvan beslemeyi veya bitki yetiştirmeyi çok severler.
Doğacı zekası kuvvetli olan bir öğrenci;Çevre bilinci çok iyi gelişmiştir.Doğaya, hayvanat bahçelerine veya tarihsel müzelere olan gezileri çok sever.Doğa olaylarına karşı çok hassas ve duyarlıdır.Ekoloji, doğa, bitkiler, hayvanlar vb. gibi konuları işlerken çok meraklanır.Kuş beslemek, kelebek ve böcek koleksiyonu oluşturmak gibi doğa ile ilgili projelere katılmayı çok sever.Toprakla oynamayı ve bitki yetiştirmeyi çok sever.


Nasıl Öğreniyorum?
Çoklu zeka teorisine göre, her öğretmenin sınıftaki her öğrencinin bireysel farklılığını çok ciddi olarak ele alması gerekmektedir. Çoklu zeka teorisinin öğretim alanına sağladığı en büyük katkı, öğretmenlerin sahip oldukları öğretim yöntemleri repertuarlarının sözel-dil ve mantıksal-matematiksel zeka alanlarının dışına çıkarak daha da genişletmeleri gerektiğini vurgulamasıdır.
Bu yönüyle çoklu zeka teorisi, çok kapsamlı bir öğretim modeli ortaya koyarak, öğretmenlerin sınıftaki bütün öğrencilere ulaşabilmek için öğretimde yöntem zenginliğine gitmeleri gerektiğini vurgulamaktadır.

Atatürk’ün Okuduğu Kitaplar


Atatürk, boş zamanlarını kitap okuyarak geçirmiş büyük bir önderdir. Atatürk’ün yaşamı boyunca yaklaşık 4000 civarında kitap okuduğu bilinmektedir. Atatürk’ün okuduğu bu kitaplar için henüz bir kütüphane oluşturulabilmiş değil. Çünkü kitaplar değişik yerlerde muhafaza ediliyor ve bir türlü bir araya getirilemiyor. İşte Atatürk’ün okuduğu kitaplardan bazıları:

Bozkır İmparatorluğu - Rene Grousset
Seyahatname - Evliya Çelebi
Hatıralar - Cemal Paşa
Hukuk-u Esasiyye - İsmail Hakkı Babanzade
Toplum Sözleşmesi - Jean Jacques Rousseau
Osmanlı Tarihi - Namık Kemal
İnkılap - Ahmet Mithat
Türk Tarihi - Necip Asım
Süheyl Ünver - İbn-i Sina
Katip Çelebi - Cihannuma
Mazhar Fevzi - Endülüs Tarihi
Mustafa Necip - Selimname
Ahmet Hilmi - Tarih-i İslam

7 Mayıs 2009 Perşembe

kaya bebek


iş arkadaşlarımdan zeynep arkadaşımın 9 aylık oğlu Kaya Yüzbaşıoğulları.. Süper tatlı maaşallah.. zeynepcim nice mutlu güzel ömürler sizlerin olsun inşallah..

KANSER DALGA DALGA GELİYOR


Prof. Dr. Erkan Topuz, verdiği şu çarpıcı bilgilerle kanserin boyutlarını açıkça ortaya koymakta: "Kanser dalga dalga geliyor. 2020 yılında 20 milyon insan kansere yakalanacak. Ama eğer bunları yaparsak belki bunu 15 milyona indirebiliriz. O yüzden gözümüzü açalım. Bu iş çocukluktan başlıyor. Çocuklarımıza bu terbiyeyi vermek zorundayız. Ailedeki çocuk annesini taklit eder. Anne ne yiyorsa çocuk da onu yer (tabiki anne bilinçliyse!) .


" Öneriler:

1. Her akşam duş alın, üstünüzü tamamen değiştir.(Çevre kirliliğini eve taşıma)
2. Haftada en az bir kere balık. Bu balıklar dip balıkları olmamalı. Somon veya yüzey balığı, Akdeniz, Ege balığı olmalı. Marmara'nın dip balıklarını lütfen tüketmeyiniz.
3. Evde en az halı kullanın. Temiz tutun(sirkeli su ile silin).
4. Bulaşığı en az deterjan ile ve eldivenle kullanarak temizleyin(Makina yok!).
5. Çamaşırda her türlü deterjandan kaçınız. Devamlı olarak zeytinyağı ve defne sabununu seçiniz. Ellerinizi, vücudunuzu hakiki zeytinyağ, defne veya fıstık yağından yapılan hakiki sabunlar da seçilebilir. Bunları örnek olarak söylüyorum. Deterjandan kaçıyoruz ve iyi duruluyoruz.
6. Beyaz olan her türlü iç çamaşırınızı muhakkak yeni aldığınızda en az 2 kere kaynatınız. Çünkü bunlar beyazlatılmak için kanserojen maddelerle yıkanıyor.
7. Oda spreyleri doğrudan doğruya petrol menşeli. Zehiri soluyorsunuz. Akciğerinize geçiyor ve dolaylı olarak bağışıklık sisteminizi bozuyor.
8. Sebzeleri mevsiminde dondurup saklamakta fayda var. Yalnız bir kez çözülünce onu muhakkak pişirin. Mikro dalgada bir kere ısıtın. Ateşte ısıttıklarımızda ise bir kere ısıtınız. Çünkü bir dahaki sefere değeri ölür. DNA'yı bozar. DNA kırılması da kanserojene yol açar.
9. Radyasyon kronik olarak kansere en çok yaklaştıran faktörlerden biridir. Televizyondan, cep telefonundan ve radyasyon yayan(özellikle tüplü) cihazlardan uzak duralım ve az kullanalım.
10. Kanola yağı kızartma için en uygun yağdır. Onun dışında birinci seçeneğimiz zeytinyağdır. Memleketimizin iftihar edebileceği yağdır. Fındıkyağı da tercih edilebilir.
11. Çocuklarımız fastfood türü yiyecekleri 15 günde bir yiyebilirler. Ama haftada 3 kez yedikleri takdirde beyin tümörlerinde, lenfomalarda ve lösemilerde 3 kat artış gözükecektir. Çocuklarımıza arada bir verebiliriz. Ama dışarıdaki yiyeceklerin nasıl kızartıldığını bilmiyorsunuz. Ona göre hareket edin.
12. Çocuklara meyve ve yoğurdu bol yedirelim. Ancak yoğurdu prebiyotik ve ev yoğurdu olarak kullanalım. Yoğurdunuzu evde yapın. Peynir ve çökelek fazla miktarda yiyin. Keçi peyniri çok faydalıdır.
13. Çocuklarımızı beyaz un, beyaz şeker ve tuzdan koruyalım. Bisküvi, gofret, çukulota, cips türü şeylerden uzak tutun, bu ve benzeri şeylerin beslenmeye hiçbir katkısı yoktur.
14. Belki tuzcular üzülecekler ama Konya'ya akan kanalizasyonlar ve kirletici sularla, Türkiye'nin en büyük tuzunu karşılayan Tuz Gölü'müz maalesef torbaların içinde çok iyi steril edilmedikleri takdirde bize kanseri ufak ufak taşıyorlar. Bu nedenle kaya tuzunu tercih edin. Yani turşu kurduğunuz tuzu çekin ve çok az miktarda kullanın. Çünkü tuz da kanserojendir.
15. Amerika'daki çocukların tombul olmasının sebebi her şeye şeker katmalarıdır. Ucuz beslenmedir.
16. En faydalı gıdalardan birisi cevizdir. Daha sonra fındık ve bademdir. Ayçiçeği açık alın. İşlemden geçmemiş olacak, kavurup yiyebilirsiniz. Ama fındık, ceviz gibi yiyecekleri kabuklu alın. Çünkü içine böceklenmesin diye ilaç sıkılmaktadır. Sonsuz faydaları olan yiyeceklerdir. Günde bir avuç muhakkak tüketiniz.
17. Elma dünyanın en faydalı gıdalarından birisidir.
18. Plastik, bakır, alüminyum kap kullanılmamalı . Porselen, cam ve çelik kullanın. Meyveleri de bu tür kaplarda yıkayın. Bunların içine litresine göre 9-10 çorba kaşığı elma sirkesi atın. Aşağı yukarı yarım saat bekletin. Sonra tekrar yıkamayın. Tekrar mikrop alır.
19. Meyvelerin üzerine parlak görünmesi için mum sürülüyor. Bunları hakiki zeytinyağlı sabundan geçirdikten sonra elma sirkeli sudan geçirin. Ya da elma sirkesi ile ovun. Meyveyi kabuğuyla tüketin eğer sterilse.
20. Lahana, marul gibi yiyeceklerin ilk dört kabuğunu çöpe atın. İstediğiniz kadar yıkayın bunların üzerindeki pestisitleri temizleyemezsiniz. Çaresi yok.
21. 3 ayda bir suyunuzu değiştirin. Çok muhteşem sularımız var ama ne olursa olsun tabiatı rezil ediyoruz. Satın aldığımız sularda az miktarda da olsa kanserojen dozlar karışabilir. Bunlar kontrollü sular ama 3 ayda bir değiştirmek gerekiyor.
22. Plastik her yerde zehir. Plastik bardaklar, kaplar, plastik herhangi bir şey... Ben ona girmiyorum bu lafı söylersem yer yerinden oynar. Bu plastikler ev yapımına girdiler. Doğrudan doğruya inşaat malzemesi olarak kullanıyorlar. Çok bilinçli olun, çok iyi markalar kullanın. Bunları söylemem demek Türk ekonomisiyle oynamam demek. Ben insanlara kendimi adadım, onun için kimseden korkmuyorum açık açık söylüyorum.
23. Meyva suyu yerine posasıyla tüketin. Biz kanserli hastalara suyunu veriyoruz. Meyve suyuna geçmeyen çok madde posada kalıyor. Bu şekilde kolon ve miğde kanserinden korunmuş oluyorsunuz.
24. Bakır, özellikle beyin tümörlerinde ön plana çıkıyor. Çok iyi kalaylı olursa bu etki azalıyor. Ama kulağınıza bakır küpe bile takmayın.
25. Havuzların iyi temizlenmesine dikkat ediniz. Ozonla temizlemek en fazladır. Aşırı klorluysa yine kansere hazırlık yapıyorsunuz spor yerine.
26. Bütün beyazlatıcılardan kaçınız. Çocuklarımızın kullandığı o pırıl pırıl bembeyaz defterler klorla temizleniyorlar. Bunlarla temizlenmemiş defter kullansınlar. Kullandıkları boyalarda da kanserojen etkisi vardır.
27. Sigara kullanmayın, kullananlardan uzak durun.
28. Kesinlikle kepekli un tüketin.
29. Hergün düzenli yürüyün. Zihin sağlığı için haftada en az bir kitap okuyun.
30. Kilonuzu düzenli olarak kontrol edin.

Erkan Topuz, yaptığı açıklamalar nedeniyle bir takım sektörleri zor duruma soktuğu eleştirileri için ise, "Benim için insan sağlığı birinci plandadır. Ekonomi ikinci plandadır. Bir insanın kanser olması durumunda devlete ve millete verdiği zarar milyarlarca dolardır. O yüzden dikkatli olduğunuz takdirde ekonomiye de katkınız olur. Aslında ben bunları anlatarak Türkiye'nin ekonomisini de kurtarıyorum farkında değiller" diye konuştu.