8 Ekim 2007 Pazartesi

4 Ekim 2007 Perşembe

ilginç bilgiler..


-Fareler Kusamaz.
-Zurafalar yüzemez.
-Yilanlar duyamaz.
-Karincalar uyuyamaz.
-Kirpiler suda batmaz.
-Kutup ayilari solaktir.
-Sineklerin 5 tane gözü vardir.
-Zurafanin ses telleri yoktur.
-Yunuslar bir gözlü açik uyurlar.
-Develerin 3 tane kasi vardir.
-Bir sinegin hizi saatte 8 km.dir.
-Zurafanin dili 35 cm. kadardir.
-Istakozlarin kani mavi renktedir.
-Kelebekler ayaklariyla tat alirlar.
-Fil ziplayamayan tek memelidir.
-Sigirlarin 4 tane midesi vardir.
-Kangurular geri-geri yürüyemezler.
-Kediler seker tadini ayirt edemezler.
-Atlar 1 ay kadar ayakta kalabilirler.
-Timsahlar dilini disari çikaramazlar.
-Zebralar beyaz üzerine siyah çizgilidir.
-Baykus mavi rengi görebilen tek kustur.
-2600 kadar kurbaga cinsi var.
-Yetiskin bir ayi at kadar hizli kosabilir.
-Deniz kobrasi dünyanin en zehirli yilanidir.
-Bir karincanin koku alma yetenegi en az bir köpeginki kadar gelismistir.
-Hayvanlarin en büyügü mavi balinadir. (uzunlugu 33 m., agirligi 190 t.)
-Kuslara simsek çarpmaz. Çünkü elektrik onlarin tügünden geçemez.
-Sadece disi sivrisinekler isirir.
-Bir devekusunun gözü beyninden büyüktür.
-Deve deniz suyu içebilecegi gibi bir defada 250 litre su da içebilir.
-Karinca kendi agirliginin 50 katini tasiyabilir.
-Çekirgenin kulagi dizindedir.
-Yeryüzünün en sicak yeri Afrika'da El-Ezize bölgesidir. (Gölgede 58 derece)
-Yeryüzünün en soguk yeri Antarktida'da Vostok (Rusya) bölgesidir. (-88.3 derece)
-Uzaya ilk defa 12.04.1961 tarihinde Yuri Gagarin uçtu.
-Ilk defa aya 21.07.1969 tarihinde Neil Armstrong ayak basti.
-Eski Roma'da siseden hazirlanmis kaplar altin ve gümüsden daha degerli sayilirlardi.
-Dünyada en eski üniversitesi 989 yilindaki Misir'in El-Ezher üniversitesidir.
-Dünyanin en genç üniversite ögrencisi 11,5 yasindaki Ganesh Sittampalamdir.
-Ilk yeralti tunel 1 km. uzunlugunda olmus ve bundan 4 bin yil önce Irak'ta Firat nehrinin altindan geçmisdir.
-Dünyanin en tuzlu denizi Akdenizidir.
-Paraguay dünyanin en yagisli bölgesidir. Bölgede yagmur neredeyse ara vermez.
-Dünyada 2000 e yakin halk ve 3000 e yakin dil var.
-Tarih boyu yapilmis savaslarin en uzunu Ingiltere ile Fransa arasinda olmustur. Bu savas 115 sene(1338-1453) sürmüstür.
-Insanin saçinda 102 bine yakin, derisinde ise 20 bine yakin kil olur. killar hergün 0.35-0.40 mm. uzar.
-Ingiltereli Thomas Korne 207 sene yasamistir.
-Dünyanin en uzun ömürlü insani Çin'de 253 sene yasamistir.(1680-1933)
-Günes dünyadan 330,330 kat daha büyüktür.
-Bir köstebek sadece bir gecede 90 m. tünel kazabilir.
-Bir hamam böcegi kafasi koptuktan sonra açliktan ölmeden 9 gün yasayabilir.
-Eski Misirlilar tastan yapilmis yastiklarda uyurlardi.
-Bir hipopotam agzini açarsa 120 cm boyunda bir insan onun içine rahatça sigabilir.
-Bogalar renk körüdür, bundan dolayi matadorun elindeki beze saldirirlar; rengi ne olursa olsun.
-Ortalama bir buzdagi 20,000,000 ton gelir.
-Zehirli oklu kurbagada 2,200 insani öldürebilecek kadar zehir bulunur.
-Insan vücudundaki en güçlü kas dildir.(ben çene kasý diye biliyordum)
-Hapsirdigimiz zaman kalbimizde dahil olmak üzere bütün vücut fonksiyonlarimiz bir an için durur.
-Gozleri aiik tutarak hapsirmak imkansizdir.
-Kadinlar erkeklere oranla iki kat daha fazla göz kirparlar.
-Penguen yüzebilen ama uçamayan tek kustur.
-Sadece insanlar ve yunuslar zevk için cinsel iliskide bulunurlar.
-Insan elinde, en yavas uzayan tirnak bas parmakta,en hizli uzayan tirnak ise orta parmaktadir.
-Insanlar 200 milyon soluk alip verme, 1 milyar kalp atisi, 300 milyon mide kasilmasi ve 20 milyar göz kirpmasi kadar yasarlar.
-Insanlar beyinlerinin %10 nu kullanirlar.
-Bir insan yedi dakika icerisinde uykuya dalar.
-Sicak su soguk sudan daha agirdir.
-Yetiskin bir insan günde ortalama 23.000 kez nefes alir.
- Sarisinlarin esmerlere göre daha fazla saci vardir.
-Sogan dograrken sakiz cignemek göz yasarmasini önler

3 Ekim 2007 Çarşamba

mutluluk için..


Mutlu oldugunuzda mutlulugu yasayan sadece kendiniz degilsiniz.
Sevgi dolu oldugunuzda, sevgiyi yasayan ,sadece kendiniz degilsiniz.
Baris ve huzur icinde oldugunuzda, baris ve huzuru yasayan, sadece kendiniz degilsiniz.
Siz bir yandan bunlari yasarken, bir yandan da farkinda olmadan, evrenin enerjisini yukselterek, pek insanin hayatini etkiliyorsunuz.

Kanadali doktor David Hawkins arastirmalari sonucu vardigi deger soyle:
Pozitif ve herseyi oldugu gibi kabullenen mutlu bir insanin yaydigi enerji,
90.000 insanin yaydigi dusuk enerjiyi dengelemektedir.

Sevgiyi gercek anlamda yasayan bir insanin yaydigi enerji,
750.000 insanin yaydigi dusuk enerjiyi dengelemektedir.

Baris ve huzur icinde yasayan bir insanin yaydigi enerji,
10 milyon insanin yaydigi dusuk enerjiyi dengelemektedir.

Bugun,
Binlerce insani mutlu etmeye ne dersiniz?

aradaki fark..


29 Ekim..


Ekteki fotograf Taksim meydani eski su deposu onunde cekilmis. Neredeyse bugun bile boyle fotografi gormek hayal... 29 Ekim 1944'te National Geographic Dergisinde yayinlanmis, Cumhuriyet Bayrami kutlamalarinda cekilmis bir fotograf ve altinda bir yazi;

'Bir asya dili konusan Bu Turkler kimlerdir? Yuzler ve giyim tarzlari onlarin Avrupali olduklarini belirtiyor. Onlarin atalari, Selcuk ve Osmanli Turkleri, Orta Asya'dan geldiler. Kucuk Asya'nin ozgun halkinin cogunu absorbe ettiler. Solda bir Istanbul polisi, sagda bir asker Cumhuriyet Bayrami toreninde duzeni sagliyorlar. Aralarinda eski usul basortu takmis bir hanim, fakat peceli veya fesli kimse yok' 29 Ekim 1944.

maymun hikayesi..


Asya’da maymun yakalamak için kullanılan bir çeşit tuzak vardır. Bir hindistancevizi oyulur ve iple bir ağaca veya yerdeki bir kazığa bağlanır. Hindistancevizinin altına ince bir yarık açılır ve oradan içine tatlı bir yiyecek konur. Bu yarık sadece maymunun elini açıkken sokacağı kadar büyüklüktedir, yumruk yaptığında elini dışarı çıkaramaz. Maymun, tatlının kokusunu alır, yiyeceği yakalamak için elini içeri sokar ve yiyeceği kavrar, ama yiyecek elindeyken elini dışarı çıkarması olanaksızdır.

Sıkıca yumruk yapılmış el, bu yarıktan dışarı çıkmaz. Avcılar geldiğinde, maymun çılgına döner ama kaçamaz. Aslında bu maymunu, tutsak eden hiç bir şey yoktur. Onu sadece onun kendi bağımlılığının gücü tutsak etmiştir. Yapması gereken tek şey elini açıp yiyeceği bırakmaktır. Ama zihninde açgözlülüğü o kadar güçlüdür ki bu tuzaktan kurtulan maymun çok nadir görülür.

Bizi tuzağa düşüren ve orada kalmamıza neden olan şey, arzularımız ve zihnimizde onlara bağımlı oluşumuzdur. Tüm yapmamız gereken, elimizi açıp benliğimizi ve bağımlı olduğumuz şeyleri serbest bırakmak ve dolayısıyla özgür olmaktır.
Joseph Goldstein

2 Ekim 2007 Salı

iki şey...


İki şey 'Kalitesiz İnsan'ın özelliğidir
1- Şikayetçilik 2- Dedikodu

İki şey çözümsüz görünen problemleri bile çözer
1- Bakış açısını değiştirmek 2- Karşındakinin yerine kendini koyabilmek

İki şey yanlış yapmayı engeller
1- Şahıs ve olayları akıl ve kalp süzgecinden geçirmek 2- Hak yememek

İki şey kişiyi gözden düşürür
1- Demagoji (Laf kalabalığı) 2- Kendini ağıra satmak (övmek, vazgeçilmez göstermek)

İki şey insanı 'Nitelikli İnsan' yapar
1- İradeye hakim olmak 2- Uyumlu olmak

İki şey 'Ekstra Değer' katar
1- Hitabet ve diksiyon eğitimi almak 2- Anlayarak hızlı okumayı öğrenmek

İki şey geri bırakır
1- Kararsızlık 2- Cesaretsizlik

İki şey kaşif yapar
1- Nitelikli çevre 2- Biraz delilik

İki şey ömür boyu boşa kürek çekmemeni sağlar
1- Baskın yeteneği bulmak 2- Sevdiğin işi yapmak

İki şey başarının sırrıdır
1- Ustalardan ustalığı öğrenmek 2- Kendini güncellemek

İki şey başarıyı mutlulukla beraber yakalamanın sırrıdır
1- Niyetin saf olması 2- Ruhsal farkındalık

İki şey milyonlarca insandan ayırır
1- Sorunun değil, çözümün parçası olmak
2- Hayata ve her şeye yeni (özgün, orijinal, farklı) bakış açısıyla
yaklaşabilmek

İki şey gelişmeyi engeller
1- Aşırılık (mübalağa, abartı, ifrat,vs) 2- Felakete odaklanmış olmak

İki şey çözüm getirir
1- Tebessüm (gülümseme) 2- Sükut (susmak)

İki şeyin değeri kaybedilince anlaşılır:
1- Anne 2- Baba

İki şey geri alınmaz
1- Geçen zaman 2- Söylenen söz

İki şey ulaşmaya değerdir
1- Sevgi 2- Bilgi

İki şey 'hayatta önemli olan her şey' içindir
1- Nefes alabilmek 2- Nefes verebilmek

su terapisi..


ŞAŞIRTICI SU TERAPİSİ*
Her gün 6 su bardağı su (1,5 litre) iç ve böylece ilaç almaktan, iğneolmaktan, doktor parasından kurtul. Uygulamadan inanamazsın.

*Su Terapisi ile Tedavi Edilebilen Hastalıkların Listesi
Kan Basıncı/Yüksek TansiyonRomatizma (Eklemlerde/Kaslarda ağrı), Anemi (Kansızlık), Genel Felç, Obezite (Aşırı şişmanlık), Kireçlenme (Artirit), SinüzitTaşikardi, Baş dönmesi, Öksürük, Lösemi, Astım, Bronşit, Akciğer Veremi, Menenjit, Böbrek Taşı, Üreme Organı Hastalıkları, Ekşime, Dizanteri, Gastrit, Rahim Kanseri, Hemoroit, Kabızlık, Kemik Erimesi, Şeker Hastalığı, Baş Ağrısı, Gözde Kan Toplanması, Düzensiz Adet Görme, Meme Kanseri, Larenjit (Gırtlak İltihabı)

*Terapi İşlemi*
Sabah, yataktan kalktıktan hemen sonra (dişlerini bile fırçalamadan), 1,5litre (5-6 bardak) su iç. Bilin ki bu "Usha Paana Chikitsa" diye anılaneski bir Hint terapisidir. Daha sonra yüzünüzü yıkayabilirsiniz. Burada enönemli nokta, 1,5 litre su içildikten sonra takip eden bir saat içindehiçbir şekilde bir şey içilmeyecek ve yenmeyecektir. Bir gece önce alkoliçeren içki alınmaması da çok titizlikle uyulması gereken bir husustur.İstenirse, bu amaçla içilecek su kaynamış ve süzülmüş kullanılabilir.
1,5 litre suyun bir kerede içilmesi zor olduğundan derece dereceuygulayabilirsiniz. İlk başta dört bardağı bir dikişte, kalanı iki dakikaiçinde aralıklarla içerek kendinizi alıştırabilirsiniz. Bir saat içinde 2 ya da 3 kere
idrar çıkma ihtiyacı hissedebilirsiniz, ancak bir süre sonrabu normal olacaktır.*Araştırma ve Deneylerle*Aşağıda belirtilen hastalıkların, yanlarında gösterilen sürelerde iyileştikleri gözlemlenmiştir.


Kabızlık - 1 gün
Ekşime - 2 gün ** *
Şeker - 7 gün
Kanser - 4 hafta
Ak. Veremi - 3 ay
Y. Tansiyon - 4 hafta

*Not:*
Artirit (Eklem Kireçlenmesi) ve Romatizma ağrıları çekenler bu terapiyigünde üç kere; yani ilk hafta sabah, öğle ve akşam yemeklerinden 1 saatönce; ve sonra hastalık geçinceye kadar günde iki kere uygulamaları önerilir.

*Sadece Su Nasıl Etki Eder?*
Sıradan bir su tüketimi, doğru metotla insan vücudunu temizler. Tıpta"Haematopaises" de denilen yeni kan oluşması, kolonun daha tesirliolmasına yardımcı olur. Kolon ve bağırsaklarda bu şekilde yeni kanoluşması tartışmasız bir gerçektir. Bu terapi ile kolon ve bağırsaklarınmukoza kıvrımları çalışır.
Eğer kolon temizlenirse, günde birkaç kere alınan kandaki gıdalaremilecek ve mukoza kıvrımlarının çalışmasıyla yeni kan halinedönüşeceklerdir. Kan, rahatsızlıkların tedavisinde ve sağlığınkorunmasında en önemli unsurdur ve bunun için de su düzenli olarak alınmalıdır.
*Hayat Kısa, Hemen Uygula*

'ne kadar' yaşamış..



Oyku, yuzyillar once gozlemlenen bir olayi nakletmektedir:
Bir kesis arastirma yapmak icin bir koye gitmisti. Once o koyun mezarligina girdi.
Cunku kulturlerin, yasam felsefesinin boyle yerlerde gizli olduguna inaniyordu. Gozleri birden mezartaslarinin uzerindeki rakamlara takildi.
Mezartaslarinda 5, 867, 900, 20003, 4979, 7, 421 ornegi, birbiriyle hic de baglantisi olmayan rakamlar vardi. Uzun uzun dusundu, fakat bu rakamlarin anlamini cozemedi. Koyun en bilge kisisine gitti, ona sordu:
"Nedir bu rakamlar Tanri askina?" dedi. "Bu rakamlarin gosterdikleri ay midir, yil midir, saat midir?"
Bilge kisi gulumseyerek yanitladi:
"Bizler bebeklerimiz dogdugu zaman, bellerine bir ip baglariz" dedi.
"Yasami boyunca her guldugu an, o ipe bir dugum atariz. Oldukten sonra ise, bellerindeki dugumleri sayar, dugumun sayisini mezartasina yazariz."
Bilge kisi, karsisindaki kesisin birsey anlamadigini gorunce aciklamasini
surdurdu:
"Boylece onun, ne kadar 'yasamis' oldugunu anlariz."